İnsanların yüz, mimik, jest, ses, koku, kıyafet hatta anatomik özellikleri ile beden dillerini deneysel yöntemler kullanarak çözümleyerek kişilik, karakter gibi geniş, anlık duygular gibi reflektif davranış ve unsurlarını anlamak için kullanılan tekniklerin bir araya getirildiği bir programdır. Bu alan, insan bilinçaltının, söylemediklerinin nasıl dışa yansıdığı ile ilgilenmektedir. Binlerce yıl öncesine dayanan insan sınıflandırma arayışının bilimsel araştırmalar sonucunda ortaya konulan bulgularıyla çalışır.
İnsanların yüz bölgesi, kendisi istemese de kişi hakkında pek çok şeyi anlatma gücüne sahiptir. Okumayı bilenlerin insan ilişkileri ve profesyonel hayatta seçimleri her zaman daha isabetli olmaktadır. Söylenenlerin ötesinde söylenmeyenleri görmeye odaklandığı için insan kaynaklarından güvenliğe, satıştan eğitime, psikolojiden liderliğe kadar insani ilişkilerin olduğu hemen her meslekte kullanılabilmektedir. Profesyonel şirketlerin, insan kaynakları alanında aktif kullandığı bir yöntem olarak dikkat çekmektedir. Alacağınız program, dünyanın en prestijli üniversitelerince hazırlanmış ve binlerce kişi üzerinde uygulanıp %93 oranında başarıya ulaşmış bir tekniktir ve kendi içinde belli metodolojilere sahiptir. Eğitim şu başlıkları içermektedir:
Gözler, kaşlar, alın, kulaklar, ağız ve dudaklar hakkında bilgiler. Bu eğitimi tamamlayan katılımcılar, yüz ve mimik yorumlayabilir aşamaya geleceklerdir
Bu eğitimin amacı, temel biyometrik yüz okuma eğitimini tamamlayan katılımcıların uzmanlık derecesine ulaşmalarıdır. Bu sebeple bilimsel yetkinliği kanıtlanmış bir program takip edilmektedir. Bu programı başarı ile tamamlayanlar, muhatap oldukları kişinin yüz ve mimiklerinden çözümleme yapabilir dereceye ulaşmaktadırlar.
Süre: Programın süresi 2 aydır.
Sertifika: Program sonunda başarılı olan katılımcılara, uluslararası akredite olan “Temel Biyometrik Yüz Okuma Eğitim Sertifikası” verilecektir. Sertifika, uluslararası geçerliliğe sahiptir.
1981 Yılında Hatay’ın Antakya ilçesinde doğdu. Doğduğu günden yükseköğrenimine kadar da Antakya’da yaşadı. Çocukluğundaki en büyük şanslarından biri gezmeyi seven ebeveynleriydi. Henüz çok küçükken on binlerce kilometre seyahat etmişti. Tüm ülkeyi lise yıllarında tamamen gezme fırsatı elde etmişti. Yükseköğrenime başladığında bu alışkanlığına da devam etti. Yurt dışına doğru açıldı. Bu seyahatleri arasında sürekli okumaya, öğrenmeye devam edebilmek için farklı üniversitelerde onlarca eğitime katıldı. Hayatı bu nedenle bir öğrenme yolculuğu olarak gördüğünü söylemektedir. Dilbilim, bilim ve felsefeye açılan kapısı oldu. Her ne kadar farklı bölümler okumuş olsa da bilimsel bakış açısını dilbilimine borçlu olduğunu söylemektedir. İlk yıllarda Türk dil bilimi ile ilgilendi. Daha sonraları ise İngiliz ve Amerikan dil bilimine merak sardı. Bu merakına 2007 yıllarında uygulamalı dilbilim alanları; psikodilbilim, nörodilbilim, adlidilbilim dalları eklendi. Bu alanlarda da eğitimler alarak kendini uzmanlaştırmaya ve daha ileriye taşımaya çalıştı. İnsanı ve insana özgü her şeyi merak ediyordu. Antropoloji üzerine eğildi. 2008 yıllarında Hipnoz ile tanıştı. İlk önceleri sadece hipnozun dili ile ilgilenirken daha sonra kendini bu konuda eğitimden eğitime giderken buldu. 2009 yılında bu merakla masalların altındaki gizli anlamları incelemeye, eğitimler almaya ve bu konuda yayınlar vermeye başladı. Eğitimde hikaye anlatıcılığı ile tanıştı. Bu arada binlerce seminere, panele, konferansa konuşmacı olarak katıldı. 2018 yıllarına kadar emniyetten cezaevlerine, üniversitelerden sivil toplum örgütlerine, özel okullardan dershanelere çok farklı konularda eğitimler düzenledi. 2012-2016 yılları arasında beş yüzün üzerine makaleyi çeşitli gazetelerde köşe yazarı olarak yayımladı. Bu yayınlara ek olarak bir öykü, bir roman bir de bilimsel derleme kitabı yayımladı. Basın ceniyetine katıldı. Bu yıllarda uluslararası akademik bir dergi olan Ressjournal ortaya çıktı. Hayatı sadece bilimden ibaret de görmediğini her seminerinde söyleyen Mehmet Fatih Hanoğlu, aynı zamanda birçok sanat ve spor dalları ile ilgilendi. Bu konudaki tek bilgimiz hala hayatının satırlarını yazmaya devam ettiğidir. Amacının ise insanlık öyküsüne katkı sağlamak olduğunu özetler.